Akdeniz’in kıyı şeridi boyunca uzanan ve 500 kilometreden fazla bir rotaya yayılan Likya Yolu, yalnızca bir yürüyüş parkuru değil; geçmişin, doğanın ve insan ruhunun kesiştiği bir yolculuktur. Antik Likya kentlerini birbirine bağlayan bu patika, bazen deniz kenarındaki kayalıklardan geçer, bazen çam ormanlarının gölgesine karışır. Yol boyunca karşılaşılan kalıntılar, kaya mezarları ve sessiz köyler, her adımı anlamlı kılar. Geceleri yıldızlarla örtülü gökyüzü altında kamp kurmak, sabah gün doğumunda dağların sessizliğinde uyanmak bu rotanın sunduğu ayrıcalıklardan sadece birkaçıdır. Likya Yolu, sadece bir destinasyon değil; yavaşlamayı, gözlemlemeyi ve kendini doğanın ritmine bırakmayı öğreten bir deneyimdir.